BU BİR BLOG YAZISI DEĞİLDİR -5- ... KANADINDAN GELEN!

Her sabah vapurda birileri mutlaka martılara simit ya da ekmek atar. Herkes attığı simit parçasını martının havada yakalamasını bekler. %99.9'u tutturamaz. Parça suya düşer. Vapurun yamacında uçan onlarca martıdan biri suya eğer kanadını düşen parçayı alır. Diğerleri ısrarla devam eder havada kanat çırparak beklemeye. 

Martı, kanadından geleni yapıyordur. En fazla bu kadar yaklaşabilir çünkü. Kimse "acaba atışımda mı var bir sorun" diye sormaz kendine. Hepsi fırlatır gibi atar, yukarı ve ileriye. 

Bu sabah bir kadın doğru zamanda, doğru açı, doğru el marifeti sevgi ve sabırla simit verdi havada uçan martılara. Tek tek.. Ve martılar havada yakaladı tüm simit parçalarını. Bir tanesi bile, düşmedi suya...

Sonra, sonra martılar uçtu... Kadın da!

Şöyle demiş Ege instagram'da bu paylaşımımın yorum bölümüne; "Kadın sol omuzunda güneşi taşıyormuş"

O zaman bir Oktay Rıfat dizesi eşlik etsin güne;

“Buraları rüzgar, buraları

yağmur,

Sol omzuna güneşi asmadan

gelme!..”

O.../ 

[resim altı hayat seyir defteri replikleri]