SES...



"In life finding a voice is speaking and living the truth.
Each of you is original.
Each of you has a distinctive voice.
When you find it, your story will be told.
You will be heard."

John Grisham



Sevdiğim bir şeyle başlamak istedim...

Şiirlerden sonra, bir alıntı ile giriş yapmak bir blog'a ne kadar doğrudur bilmiyorum. Böyle bir doğru var mıdır onu da bilmiyorum. Ancak şunu çok iyi biliyorum;


Hayat "hissetmek" ise eğer öncelikli olarak, ikincisi bence "duymak" olmalıdır. 


Kaçınız bir deniz kabuğunun sesini önemser bilmiyorum. Ama o ses onun hayatıdır. Her nota hayattır mesela. Yanyana gelip birleştiklerinde size hissettirdiklerini şöyle bir aklınıza getirin. İyi şeyler hatırlatıp bizi gülümsetmesi veya kötü anıları depreştirmesi değil burada önemli olan. Önemli olan o notalar bütününün size dokunmasıdır. Hayatta olduğunuzu hissetmenizin en basit yoludur aslında.


Parmaklarınızla iki kulağınızın üzerine basınç uygulayıp tıkayın. Duyacağınız sesler evrenin sesidir. Tıpkı NASA'nın gezegen seslerini kaydettiği uğultuları duyar gibi olursunuz. Çünkü siz, evrensiniz. Evren de sizdir. Ve her hayat başlı başına bir sesler bütünüdür. Annenizin doğum sancısı çekerken çıkardığı sesten tutun da, doğar doğmaz ağlamanıza kadar -ki ben ağlamamışım- hayatınız boyunca kullanırsınız sesleri. Ve hepimizin hayatta bir sesi, söylemeye duyurmaya hissettirmeye geldiği bir şarkısı mutlaka vardır. Herkesinki farklıdır, tektir, kendine özgüdür. Farkında olsun olmasın herkes o sesin peşine düşer. 


Mutlaka bulur ve bulduğunu "hisset"tiği anda, "duyurur"...



O...

Yorumlar

Popüler Yayınlar